Q&A

Where did these numbers and math come from?

The thought that brings out these numbers is not a classical thought, but a thought of the modern age. The technological structures that have developed in the modern age have affected our perspective to the Quranic message and deepened our understanding. Developing encryption methods, SHA256 and CheckSum algorithms have caused us to approach some expressions in the Quran message with a new perspective. These numbers and mathematics emerge from this idea and approach. It is the product of a very serious, technological basis and advanced thought.

You can read the details of the subject at

https://www.7and19.com/001-00-opening-statement/

Where do the numbers 7 and 19 come from?

The number 19 is clearly stated in verse 30 of the 74th Sura of the Quran. Reşat Khalifa explained the importance and function of the number 19 in the numerical structure of the Quran in a book he wrote in the USA in 1974.

The number 7 is a world-renowned and accepted phenomenon that has manifested itself in many religions and understandings. We can easily access a lot of information about the features of the number 7 on the internet. For example; 7 days a week, 7 notes, 7 continents, 7 oceans, 7 wonders, 7 times circumambulation, 7 stone throwing, 7 colors, 7 ceds, 7 dwarfs, … etc.

The mystery of the angel number 7

Many researchers in the world have found and published the relationship of the number 7 in the digital structure of the Quran. Imran Akdemir is working on this issue in Turkey . The 87th verse of the 15th Sura of the Quran has been referred to.

Why is there math in Kur-an?

Mathematics exists in the Quran so that can be seen that it is preserved and to prevent a similar one of the Quran to be made.

Due to the mathematical structure in the Quran, people cannot write a book similar to the Quran or bring a similar one to the Quran.

Why even and odd?

The concept of even and odd is expressed in verse 3 of Surah 89 of the Quran by taking an oath on it, that is, emphasizing it’s big thing.

https://quran.com/89/3-5 – SAHIH INTERNATIONAL

89-Al-Fajr – verse 3:  And [by] the even [number] and the odd,

A symmetrical structure with even and odd numbers has been noticed in the numerical clusters formed by the numbers of Sura numbers and numbered Verses in the Mushaf Index, as used in today’s technology (CheckSum).

Is the Quran encrypted?

Yes, The Quran is encrypted?

However, instead of the word encrypted, the statement is encoded is more accurate.

It is important to understand the issue correctly at this point.

In the numerical coding of the Qur’an; We see that the coding is used not to hide the message, but to see that the message has not been changed (to be noticed) and to prevent a similar one from being produced. Again, in today’s technology, this structure is known and used as Checksum. The power of encryption in numerical coding is caused by the chain of possibilities arising from the numerical structure (equivalences, equations, symmetries and similarities) in the text by connecting to each other. As the chain of probability lengthens, the creation of a similar structure becomes difficult or even impossible. In other words, the numerical coding of the Qur’an shows us that the message is original and extraordinary, and ensures that we are sure. As a result, a significant part of the Quran’s numerical coding is similar to today’s encryption technique. Prime factorization is used for analysis.

Hesaplarınıza göre şifrenin çözülebilme ihtimali nedir?

Hesaplarıma göre kodlamanın doğal iterasyonla bir benzerinin üretilme ihtimali 1/1×10+90, 10 üzeri +90’da 1 dir. Yine hesaplarıma göre bu kriterlerin insanlar tarafından sağlanması için evrenimizin zamanı yetmemektedir. 

Şifrenin çözülebilme ihtimalinin çok düşük olmasını nasıl yorumlayabiliriz?

Evren deki hesaplanmış tahmini parçacık sayısı 10 üzeri +80 olduğunu dikkate alırsak, 10 üzeri +90 da 1 ihtimalin insanlar tarafından sağlanabilecek bir ihtimal olarak göremiyorum. Aşağıdaki videoda 10 üzeri +77’de 1 ihtimalin nasıl bulunabileceği anlatılıyor. Bu videodan alacağınız bilgi ile 10 üzeri +90’da 1 ihtimalin insanlar tarafından bulunmasının nasıl bir imkansızlık durumu olduğunu anlayabilirsiniz.

Dolayısıyla, buradan da İnsanların Kur’an benzeri sayısal yapıya sahip bir kitap yazamayacakları, Kur’an’ın bir benzerini getiremeyecekleri çıkıyor.

Siz (Mustafa Kurdoğlu) bu işe nereden karıştınız ve kafa yordunuz?

Gençlik yıllarımda (1982) karşılaştığım bir konudur. Hep merak etmişimdir, fakat bir türlü oturup detaylarını öğrenmek mümkün olmamıştı, ta ki, 2016 yıllarının sonlarına kadar.

2016 yılının sonlarında emekli oldum, evimde kendime bir çalışma odası yaptım ve ilgilendiğim konularla ilgili araştırmalara başladım.

Reşat Halife’nin, Edip Yüksel’in ve takipçilerinin 19 mucizesine dayanarak iki ayeti inkar ettiklerini öğrendim. İnkarları neye dayanıyor merak ettim ve konuyla ilgili araştırmalarım bu şekilde başladı.

İlerleyen safhalarda, Reşat Halife’nin matematiksel olarak büyük bir hata yaptığını fark ettim. Maalesef, bu düşüncenin bayraktarlığını yapan Sn. Edip Yüksel bir felsefeci olduğu için, matematikçi, bilgisayar programcısı, kriptolojist, istatistikçi olmadığı için konuyu hiç bir şekilde geliştirememiş olduğunu üzülerek gördüm.

Kur-an daki bu sayısal yapının sokaktaki insana faydası nedir?

Benim düşünceme göre; Kur’an’daki bu sayısal yapı, sokaktaki insana Kur’an’ın insan yapımı olmadığını gösterecek ve onların güvenmelerini sağlayacaktır. Kur’an’a bakış açılarını değiştirecek, Kur’an’ı yeni bir anlayışla ele almalarını sağlayabilecektir.

Ayrıca; Bu soruyu, Kur’an 74.Surenin 30.Ayetinde 19 sayısını vurguladığı ve yine 74.Surenin 31.Ayetinde 19 sayısına bağlı olarak cevaplıyor.

Bu sayısal yapı: (19 sayısı)

İnananların kesin bir bilgiyle inanmasını ve imanlarının sağlamlaşmasını sağlayacaktır.

Kitap verilenlerin (Yahudilerin, Hıristiyanların) kalplerini Kur’ân’a ısındıracak ve onları ikna edecektir.

İnananların ve kitap verilenlerin kuşkularını yok edecektir.

İnkarcılar için bir imtihan vesilesi (bir sınav, bir problem, başetmeleri gereken bir durum) oluşturacaktır

Önümüzdeki yıllarda bu konunun nasıl gelişeceği hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

Önümüzdeki yıllarda, konu daha fazla gündem olacaktır. Çünkü Yaratıcının gerekliliği bilimsel gelişmeler ile ortaya koyulmuş durumdadır.

Bing-Bang Teorisi: Evrenin; Zaman, Madde ve Mekanın (Uzay) bir başlangıcı olduğu. ( Ateizmin çöküşü … )

Entropy yasası: Evrendeki tespit ettiğimiz bütün fizik yasalarının sonucunda oluşan her türlü devinimin düzensizliği arttırdığı. Benim ifademe göre: Evrendeki sabit olan enerji miktarının potansiyelini her türlü devinimin tükettiği; bir başka ifade ile, her şeyin ölüme programlandığı bir evrende, bu yasaların canlılığı (düzeni, organizasyonu ve gelişme eğilimini) üretme kapasitesinin olmadığı ve canlılığın evrene dışarıdan verilmiş olma gerekliliği. ( Natüralizmin çöküşü … )

Kaos teorisi: Sonsuz küçük etkinin, sonsuz büyük sonuç ortaya çıkarma potansiyeli ve kaotik denge için sürekli ve bilinçli müdahalenin gerekliliği.

Kuantum Teorisi: Evrendeki belirsizlik durumunun ontolojik (varlıksal) ve erişilemez, ölçülemez ve ortadan kaldırılamaz olduğu.

Bilgi teorisi ve Akıllı dizayn delili: Evrende karşılaştığımız olguların bir dizayn bilgisi barındırdığı ve bu bilginin bir ön koşul olma gerekliliği. (Ereksellik ilkesi)

Yukarıda saydığım ve burada dile getiremediğim bir çok bilimsel gelişme Yaratıcının gerekliliğini zorunlu kılmaktadır.

Bundan sonraki, netleşmesi gereken konu bu yaratıcının kim olduğu, bizimle temas kurup kurmadığının netleşmesi olacaktır.

İşte benim bu yaptığım çalışma, bilimsel olarak Yaratıcı ile teması sağlayacak bir sonuç üretmiş olan çalışmadır. Önümüzdeki yıllarda bu çalışmanın önemi daha fazla anlaşılacaktır. ( Bu çalışma da Deizmin çöküşünü getirecektir. )

Siz (Mustafa Kurdoğlu) bu çalışmanızdan nasıl bir çıkarınız var?

Benim çıkarım, mensubu bulunduğum İnsanlığın bilgi ile yükselmesidir.

Beklentim ise; İnandığım değerlere göre, sadece bir teşekkürdür.

Tevbe son iki ayet hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

Tevbe son 2 ayet şeklinde ifade ettiğiniz konu;
9. Tevbe Suresi 128 ve 129. ayetlerdir. Bu ayetler, Kur’an’ın diğer ayetleri gibi, hiç tartışmasız Kur’an ayetleridir. Bu ayetler Kur’an sayısal yapısının çok özel ayetleridir. Reşat Halife maalesef, matematiksel bir yorum hatası yaparak bu ayetler üzerinde bir inkar kapısı açmıştır. Fakat bu hata Reşat Halife’ye aittir. Onu ve bu hatayı sürdürenleri bağlar. Bence Kur’an sayısal yapısında bu iki ayetin yeri çok net belli ve açıktır.

Bu iki ayetin sayılabilecek fazla bir şeyi yoktur zaten, sadece harfleri, sure numarası ve ayet numaraları vardır. Sure numarası 9’dur. 128. ayetin 60 harfi vardır, 129. ayetin 54 harfi. Bakın şimdi, matematik ne gösteriyor. Sure ve ayet numaralarının toplamı 266’dır ve 19’un tam katıdır.
9 + 128 + 129 = 266 = 19 x 7 x 2. Harf sayılarının toplamı 114’tür, Kur’ân’daki en temel sayısal verilerden biri olan toplam sure sayısına eşittir ve 19’un tam katıdır. 60 + 54 = 114 = 19 x 6. Bu sonuçlara rağmen Tevbe son iki ayet 19 sistemine uymayan ayetler olarak ilan edilmiştir. Diğer kodlama detaylarına indiğimizde konu çok daha trajikomik bir hal almaktadır. İnsan biraz zorlasa, bu işte bir kasıt var diyecek. Sanki bütün bunlar, son iki ayet ve inkarı, özellikle Kur’ân’a ve sayısal yapısına zarar vermek için uydurulmuş gibi, “bunları kasıtlı yapıyorlar” düşüncesi oluşacak kafalarda. 

Reşat Halife’nin, 19 sayısal kodlama sisteminin hesapları doğrudur ve 9.Tevbe suresinin son iki ayetinin, kelime sayımlarının uygulandığı veri kümesinin dışında olduğunu gösteren çok net matematiksel argümanlara sahiptir, fakat bu iki ayetin Kur’ân dışında olduğunu gösteren hiçbir argümana sahip değildir, dolayısıyla vardıkları sonuç hatalıdır. 

Konu uzundur, aşağıda verdiğim bölümlerden detayları öğrenebilirsiniz.

Be the first to comment

Leave a Reply

Your email address will not be published.


*